20 Ekim 2013 Pazar

Tekinsiz Bir Agatha Christie Okuması [21 - 31Ekim 2013]


Her şey kronolojik okumam ile başladı. Okudum okudum ve tam da Cadılar Bayramı yaklaşırken sıra Agatha Christie'nin Hallowe'en Party (Elmayı Yılan Isırdı) kitabına geldi. Canım arkadaşım Biblio'ya birlikte okumayı teklif ettim. O her zaman olduğu gibi beni kırmadı. Kitabı okumakla kalmayıp filmini izleyeceğiz. Bu güzel kitabı yalnız bırakmamak adına yanına bir kaç kitap daha eklemeye karar verdik. Ben 

  • Elmayı Yılan Isırdı - Hallowe'en Party
  • Pembe Evdeki Ölü - By the Pricking of My Thumbs
  • Fare Kapanı - Three Blind Mice and Other Stories

Kitaplarını okuyacağım.

Elmayı Yılan Isırdı ve okumak istediğiniz diğer Christie'leri tanıtan bir yazı yazarak bize katılabilirsiniz. Okuma için Sevgili Biblio yine muhteşem bir görsel hazırladı. Bu görsellere ulaşmak için ona gecekutuphanesi@hotmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Onun şahane yazısı burada


İyi okumalar...

14 Ekim 2013 Pazartesi

Kenneth C. Davis & Jenny Davis - Edebiyattan Pek Anlamam


Edebiyattan Pek Anlamam (Don't Konow Much About Literature) 

Kenneth C. Davis& Jenny Davis

NTV Yayınları

2011, İstanbul

ISBN: 978-605-5443-24-5

208 Sayfa

Çeviri: Taciser Ulaş Belge



Tüm zamanların en etkili kitap ve yazarları hakkında bilmeniz gerekenler

Gelelim yazın okuduklarıma... Yazın okuduğum en hoş en keyifli kitaplardan biriydi Edebiyattan Pek Anlamam. Biraz Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne Yüksek Lisans'a başvuracağım için okudum. Belki mülakatta dünya edebiyatından da soru falan gelir diye. Gerçi mülakat hiç umduğum gibi gitmedi. En sevdiğim yazar bile sorulmadı neyse. Kitabın en ilgimi çeken noktası aslında 2011 yılında basılmış olmasına rağmen bu sene dikkatimi çekmiş olması. Birkaç arkadaşımın okuduğunu görünce ve bir sınav hazırlığım olunca aldım ben de ve bir çırpıda okudum. 

Çok keyifli... Her sayfada ya bir yazar ya da bir konu başlığı inceleniyor. Altında da sorular oluyor. Hem bilginizi ölçüyorsunuz hem de bilmediklerinizi öğreniyorsunuz. Daha ne olsun. 

Kitabın George Orwell, Rüzgar Gibi Geçti, Agatha Christie, Franz Kafka, Distopyalar, James Joyce, Nobel Ödülü Kazananlar/Kazanamayanlar, Jane Austen, Homeros, Dante, Soljenitsin v.b. sınavlarını başarıyla geçtim. Bir sürü not aldım,satır altı çizdim. 

Kitabın başında ki alıntıyı da çok sevdim: 
"Bilmediklerinizi bir araya toplasanız çok büyük bir kitap olur" Sydney Smith 

Şahane değil mi? 

Kitap seviyorsanız -ki seviyorsunuzdur bir kitap blogu okuduğunuza göre- okumanızı tavsiye ederim. 


 Nasıl okumuşum? Böyle :) 

İYİ BAYRAMLAR :) 

13 Ekim 2013 Pazar

Ekim Ayı Ayracı


Fark ettim ki Mayıs ayından beri ayraçlarımı paylaşmıyormuşum. En yeniden başlayayım. Canım Arkadaşım Ebru hediye etti muhteşem kentin muhteşem ayracını. Bayıldım tek kelime ile...

Agatha Christie - Üçüncü Kız


Üçüncü Kız (The Girl) 

Agatha Christie

Altın Kitaplar

2010, İstanbul

ISBN: 975-21-0594-7

224 Sayfa

Çeviri: Gönül Suveren




"Acaba bir kitap daha mı yazsam? Yok yok ...Bir işi en iyi şekilde yapar, ondan sonra da o konuya bir daha dönmezsin..."

İşte tatmin eden bir kitap. Her şeyi ile... Daha ilk sayfadan itibaren Hercule Poirot bizimle birlikte bu bile büyük bir keyif. Çok da ilginç başlıyor. Genç bir kız Poirot'yu ziyaret ediyor ve çok emin olmamakla birlikte bir cinayet işlemiş olabileceğinden bahsediyor. Haliyle bu canı sıkılan Poirot'yu meraklandırıyor ve konuyu araştırmaya başlıyor. Poirot'ya Sevgili yazarımız Ariadne Oliver da eşlik ediyor. Poirot ile diyologları çok güzel. Hele Miss Oliver Poirot'ya "Neden kafama vurdukları yere gitmiyorsunuz?" diye sorduğunda Poirot'nun "Neden benim kafama da mı vursunlar?" cevabına epeyce bir güldüm. Çok çok başarılı. 

Daha önce uyarlamasını izlemiştim ama çok aklımda kalmamış. Belki de değişiklik yapmışlardır. Çünkü katil gerçekten ilgi çekici. 

Daha ne yazsam bilemedim. Bu okuma haftasının sanırım en iyisiydi. Bu okuma için diğer tüm katılımcılara ve Canım Arkadaşım Biblio'ya tekrar teşekkür ederim. 

Bu arada Cadılar Bayramı'nda yanı 31 Ekim haftası yine Sevgili Biblio ile Agatha Christie'nin Hallowe'en Party'sini yani Elmayı Yılan Isırdı kitabını okuyacağız. Katılımlarımızı bekliyoruz. Şimdiden herkese iyi bayramlar dilerim... 

7 Ekim 2013 Pazartesi

Agatha Christie - Cinayetler Oteli


Cinayetler Oteli (At Bertram's Hotel

Agatha Christie

Altın Kitaplar

1993, İstanbul

ISBN:975-405-406-1

176 Sayfa 

Çeviri: Gönül Suveren




Çeviriden mi kaynaklanıyor bilmem ama çok da iyi değil Cinayetler Oteli. Cinayetler Oteli bitince hemen arkasında Greenshow 'un Deliliği adında bir de uzun öykü var. Açıkçası öykü kitabın sonunda öyle tuhaf duruyordu ki Agatha Christie'ye ait mi? gerçekten böyle bir öykü var mı? diye oturdum araştırdım. Aslında "The Adventure of the Christmas Pudding and a Selection of Entrées" kitabında yer almasına rağmen bizde ki Noel Kekinin Gizemi kitabında bu öykü yok. Zaten bu baskılar iyice karışmış durumda. Neyse ki artık yeni baskılar yapılıyor da sahaflardan aynı kitabı iki farklı isimle almak durumu olmuyor. 

Cinayetler Oteline gelirsek öykü sıradan, cinayet basit, neden gereksiz. Biraz tatsız ve zorlama. Külliyatın tümünü okuyacaklar için ideal. Yoksa Agatha Christie maratonuna bu kitap ile başlamak, başlamadan bitirmeye neden olabilir. En vasatları bile bayıla bayıla okuyan ben bile sevemedim. 

Miss Marple'a Karayip tatili yetmemiş olacak bir de Bertham Oteline dinlenmeye gelir. Tabii yeğeni sayesinde. Çocukken geldiği oteli hafızasında hep canlı tutmuştur. Miss Marple otelin bu kadar yıl sonra bile değişmediğini memnuniyet ile fark eder. Ama bir süre sonra bu değişmemiş hali tuhaf hatta gizemli gelmeye başlar. Bu sırada işlenen bir cinayet ile Miss Marple yine kendini bu olayı çözmeye adar.

Greenshow'un Deliliği ise kısa ama hoş bir öykü. Yine Miss Marple ustalıkla çözüyor cinayeti. Cinayetler Oteli'nden çok daha güzel bir öykü. 



En kısa zamanda izlemediği düşündüğüm uyarlaması burada

5 Ekim 2013 Cumartesi

Agatha Christie - Ölüm Adası


Ölüm Adası (A Caribbean Mystery)

Agatha Christie

Altın Kitaplar

2013, İstanbul

ISBN:978-975-21-1269-8

224 Sayfa

Çeviri: Çiğdem Öztekin




Cömert yeğeninin hediyesi olarak Karayipler'de bir otelde tatil yapan Miss Marple günlerini tatlı gevezelikler ederek geçirirken, Binbaşı Palgrave eski anılarını anlatır. Bu anıların içinde bir de cinayet öyküsü vardır. Miss Marple'a katilin bir fotoğrafını tam göstermek üzereyken adam telaşlanır ve fotoğrafı göstermekten vazgeçer. Ertesi gün Binbaşı'nın ani ölümü elbette Miss Maple'ı şüphelendirir. Üstelik bahsedilen fotoğraf da kaybolmuştur. Adaylar azdır ve Miss Marple, Bay Rafiel ile bu konuyu düşünmeye başlar.

Aslında oldukça etkileyici başlıyor. Bir katilin fotoğrafının olması oldukça ilgi çekici. Tatil atmosferi nedeniyle tatilde okunacak kitaplardan. Çok iyilerden olmasa da ben severek okudum. Cinayetin minicik bir detay ile çözülmesi de hoşuma gitti. Zanlı sayısının az olduğu kitaplardan diyebilirim. 

Miss Marple örgüsünü ördükçe, havalarda soğumuşken benim de canım bir şeyler örmek istedi :) 


3 Ekim 2013 Perşembe

Agatha Christie - Ölüm Saatleri


Ölüm Saatleri (The Clocks)

Agatha Christie

Altın Kitaplar

2009, İstanbul

ISBN: 978-975-21-0865-3

256 Sayfa

Çeviri: Gönül Suveren



Ölüm Saatleri yine benim büyük merakla okumayı beklediğim bir kitaptı. Poirot olduğu içindi bu merakım. Ancak  kitap ve olay çok heyecan verici olmasına rağmen, Poirot'nun silik varlığı hayal kırıklığı oldu. Daha aktif bir Poirot beklerdim. Bu romanda Poirot kendini polisiye roman külliyatı okumaya vermiş. Hal böyle olunca Poirot oldukça geri planda kalıyor. 124. sayfaya kadar da ortaya çıkmıyor.

Wilbraham Crescent 19 numaraya iş için giden Shelia, bir odaya girer, odada birden fazla saat vardır biri dışında hepsi 16.13'ü göstermektedir ve de bir ceset. Ne olduğunu anlamaya çalışırken bir kadın odaya girer ve cesete doğru ilerler, Shelie kadını durdurur ve bağırarak sokağa fırlar. Colin Lamb ile karşılaşan kız olayı bir çırpıda anlatır ve genç adam eve gider. Colin Lamb aslında bir casusu ararken bu cinayet davasını da çözmeye çalışır. Tıkandığı anda eski dostu Poirot'dan yardım ister. 

Katili biraz tahmin eder gibi oldum ama yine de emin olamadım. Keyifle ve hızlıca okudum. Dediğim gibi keşke Poirot daha aktif olsaymış ben daha çok mutlu olurdum.

Henüz izleyemediğim bir uyarlaması var, David Suchet'li göz atmak isterseniz burada.  Haftasonu okuduğum kitapların uyarlamalarını izlemek niyetindeyim.  

2 Ekim 2013 Çarşamba

Agatha Christie - Ve Ayna Kırıldı


Ve Ayna Kırıldı (The Mirror Crack'd From Side to Side)

Agatha Christie

Altın Kitaplar

2012, İstanbul

ISBN: 978-975-21-1416-6

304 Sayfa

Çeviri: Çiğdem Öztekin



Ağ dışarı uçtu ve uzaklara gitti,
Ayna birden boydan boya kırılıverdi
Lady Shalott,
"Lanet üzerime geldi" diye haykırdı. 

Açıkçası bu kitabın önce film uyarlamasını izledim. Film uyarlamasında da birbirinden şahane aktörler aktrisler oynuyorlar. Ama filmi çok da beğenmedim hemencik olaylar çözüldü gibi geldi bana. "Gayet basit" dedim. Uzun süredir de bu kitabı okuma günüm gelince "nasıl ısınır da okurum" diyordum. Nihayet o gün geldi çattı. Malum Agatha Christie'nin en kötü kitabı bile başımın tacı. Başladım okumaya. Hiç de öyle basit falan değilmiş. Baya çetrefilliymiş öykü. Sonra dedim bir de üzerine yeniden filmi izleyeyim. Aaa film de gözüme daha güzel görünmez mi? Demek neymiş ön yargı illetmiş. 

Kitabın Kral Arthur Efsanesi göndermesine de ayrıca bayıldım. Lady Shalott yüreğimi burktu. 

Bizim şeker tonton Miss Marple St. Mary Mead'in yeni haline alışmaya çalışırken, kasaba bir sansasyon ile çalkanır. Ünlü film yıldızı Marina Gregg, Gossington Malikanesini (ki bu bu malikaneyi Cesetler Merdiveni'nden biliyoruz) satın almıştır ve St. Mary Mead'e yerleşecektir. Herkes bu olaydan büyük heyecan duyar, dedikodular yapılır. Sevinçli bir telaş yaşanır. Bir yardım toplantısında gayet sıradan bir kadın olan Bayan Badcock aniden ölür. Ancak bu ölüm hiç de sıradan değildir. Cinayettir ve asıl hedef de bu zavallı kadın değildir... Çözüm Miss Marple'a kalır. 

Daha önce de yazmıştım eskiden ben Miss Marple'ı pek sevmezdim. Ama okudukça zaman ilerledikçe (ben yaşlandıkça :)) daha çok sevmeye başladım. Şimdi çok sevdiğim bir karakter ve iyi ki Agatha Christie, Miss Marple karakterini yaratmış. Romanda daha önce yaşanmış, kütüphanedeki ceset olayına dönüş de çok keyifliydi. İşte bu da kronolojik okumanın faydaları :) 

Siz benim ön yargılarıma bakmayın. Elizabeth Taylor, Rock Hudson, Angela Lansbury'li filmi de izleyin kitabını da okuyun. 

Meraklısına Not: Agatha Christie'nin tarihi romanı benim de en sevdiklerimden Yılan İçini Döktü'nün yeni baskısı yapıldı. Yeni baskıda adı Sonunda Ölüm Geldi meraklılara duyurulur. 



1 Ekim 2013 Salı

Agatha Christie - Ölüm Büyüsü


Ölüm Büyüsü (The Pale Horse) 

Agatha Christie

Altın Kitaplar

2009, İstanbul

ISBN:975-21-0737-0

304 Sayfa

Çeviri: Çiğdem Öztekin



Yazın okuduğum kitapları sonra yazacağım, şimdi sıcağı sıcağına Agatha Haftası kitaplarımı yazmak istiyorum. Yine şahane bir hafta geçti. Benim kitaplarımın sayısı çok olunca soluk soluğa okudum kitapları. Bu arada hem kızımın doğum günü partisi hem derslerin başlaması ile yoğun bir döneme girdik. Ancak bu yoğunlukta bile vakit bulabildim. Bu arada 2. kez Yüksek Lisansa başladım. Hem de Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde. Onun da dersleri başladı bakalım nasıl olacak. Bir cesaret başladım umarım sonunu getirebilirim. 

Bu şahane kitaba gelirsek okumayı çok istediklerimdendi. Adı zaten çok çekici. Agatha Christie pek doğa üstü olaylara yer vermediği için merak ediyordum. Elbette yine bu gizemli olaylara şahane ve mantıklı bir açıklama getirse de roman boyunca meraktan çatlatıyor. 

Romanda ünlü polisiye yazar Ariadne Oliver yer alsa da çok da etkin bir rolü yok. 

Tüm olaylar Mark Easterbrook adlı tarihçinin Chelsea'de tanık olduğu bir olayla başlar. Bu olayda gördüğü kızlardan birinin kısa sonra öldüğünü öğrenen Mark, kısa bir süre sonra eski bir okul arkadaşından gizemli bir başka olay öğrenir. Arkadaşı ona bir isim listesi gösterir ve Chelsea'de ölen kızın ismine rastlar. Böylece olayın içine giren Mark'ın karşısına Kır At evi çıkar. Bu evde Macbeth'deki büyücüleri andıran üç kadının kara büyü yaptıkları söylenmektedir. Gerçekten de büyü ile bir insanı öldürmek mümkün müdür?

Okurken çok keyif aldım. Ve Canım Arkadaşım Biblio ile iyi ki Shakespeare okumuşum dedim :) 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...